Basına ve kamuoyuna Duyuru
Devrimci komünist semboller gösterme yasağı artık Almanya’da da mı? Gelsenkirchen İnşaat Dairesi’nin Lenin heykelini yasaklayan antikomünist kararnamesi öfke verici rezalet!
MLPD’nin, 14 Mart tarihinde Gelsenkirchen’deki merkez bürosu önünde bir Lenin heykelini dikeceğine ilişkin duyuru, büyük heyecan uyandırmıştır.
Bilindiği üzere Gelsenkirchen İnşaat Dairesi’nden heykel dikme açıklamasına sekiz hafta cevap gelmedi; çıt ses yoktu. Şimdi ise inşaat dairesinin, CDU, FDP ve SPD’den gelen talepler üzerine heykelle ilgili inşaat işlerini durduran bir kararnameyi posta görevlisi tarafından tebliğ etmesi yarım gün bile sürmedi. Daire, kararını haklı göstermek için ne mimar hukuku ne de tarihi eserler koruma hukukuna atfetme zahmetine girmemiş. Kararda açık antikomünist gerekçeler ileri sürülmektedir:
MLPD’nin dava vekili avukat Frank Stierlin, “İnşaat Dairesi, ciddi ciddi, Lenin’in kişiliğinin, zihniyetinin ve siyasi faaliyetlerinin binanın yüzünü zedeleyeceğini ileri sürüyor. Bu yoldan tarihi eserler koruma hukuku, sevilmeyen görüş ve zihniyetleri antikomünist nedenlerden ve kötü niyetle bastırma aleti olarak kullanılır.” açıklamasında bulundu.
Ve şöyle devam etti: “Bize gönderilen kararnamede gösterilen gerekçelerden birinde ‘Bunun dışında eski idare binasının tarihi mimari eser olarak sahip olduğu değer heykelin dikilmesi sonucu büyük bir ölçüde azaltılır. Çünkü heykelle yapılan siyasi görüş bildirmesi, resmi idare binalarının tabi olduğu siyasi tarafsızlık kuralına aykırıdır.’ diye yazıyor. Ki bu gerekçe, hakikaten saçmalığın daniskasıdır.
Çünkü, bir, tarihi eserler koruma hukukuna tabi olan şey, söz konusu binanın idare binası işlevi değil de, binanın kendisidir. Ve iki, belediyeye hatırlatmak gerekir ki, söz konusu bina çoktandır idare binası olmaktan çıkıp, 17 yıldır bir hizmet merkezidir; içinde MLPD’nin merkez bürosu da bulunmaktadır. Şimdi MLPD, ‘siyasi tarafsızlık’ kuralına uymaz diye binadan çıksın mı acaba?”
İşte “siyasi tarafsızlık” tezinin ne kadar saçma olduğunun bir kanıtı daha. Tabii ki MLPD siyasi anlamda “tarafsız” değildir! Tam tersi, devrimci işçi partisi olarak her türlü baskı ve sömürüye karşı kesin mücadele yürüttüğü için gurur duymaktadır! Oysaki belediye de hiç de siyasi anlamda “tarafsız” değildir: sözü geçen kararnameyi çıkarması için gösterdiği gerekçeden, açık açık MLPD’ye yönelik olan antikomünistçe bir zihniyet ortaya çıkar.
MLPD Başkanı Gabi Fechtner, “En inanılmaz olaya ise bu sabah1 tanık olduk: Bir polis memuru binanın etrafında dolaşarak ‘devriye gezmeye’ başladı!” diye bildirdi. “Görevi, MLPD merkezini Hanau’da 10 kişi katleden faorada neden dolaştığını sorduğumuzda, heykelin kaidesiyle ilgili inşaat işlerinin kararnameye rağmen devam ettirilince hemen mücadele edip o işleri erken engelleyebilmek için dolaştığını bildirdi. Gel de kimseye Kuzey-Ren Vestfalya polisinin, işin altında ezildiğini anlat!”
MLPD Başkanı Gabi Fechtner açıklamasının devamında: “Devrimci, komünist sembol gösterme yasağı koyanlar aslında faşist ya da faşizan hükümetlerdir. Aynı yasak şimdi Almanya’da da uygulanmak isteniyorsa, ülke çapında öfke verici bir skandaldır! Almanya’da MLPD’ye ait bir arazide, onun merkezi önünde bile bir Lenin anıtını dikmek mümkün değilse, başka nerelerde mümkün olsun?”
MLPD Başkanı Gabi Fechtner ilgili makamları şu sözlerle eleştiriyordu: “Bakan Horst Seehofer 2018 yılında iç işlerinin dışında inşaat işleri ve yurt ve memleket sorunları ile yetkili olmasıyla birlikte inşaat daireleri de onun bakanlığına bağlanmasından beri o daireler artık siyasi alet mi yapılacaktır? Bu olay, partilerin, devlet aygıtının ve idarelerin marksist-leninistlere karşı müdahale etmek istediği zaman ne kadar etkili, ne kadar sert, ne kadar büyük birlik içinde hareket ettiklerini açıkça göstermektedir. Fakat faşistlerin engellenmeksizin internette, medya üzerinden ve kamuoyunun önünde yapabildikleri kışkırtıcı marşlarla Hanau’da tanık olduğumuz gibi saldırıların tohumlarını ekmelerine karşı ‘müdahale etme imkanlarımız yok’ diyorlar. MLPD’ye yönelik antikomünist kampanyaya derhal son verilmesini, artık bütün faşist örgütlerin kapatılmasını, onların propagandasının yasaklanmasını talep ediyoruz!”
Bu arada söylemek gereki ki CDU ve SPD, Gelsenkirchen-Horst’ta yaşayan insanların düşünce ve duygularından galiba pek habersizmiş: Sinir ede ede, “bu anıtı hiç kimsenin istemediğini” iddia ediyor. Oysa Horst semtinde dünkü2 mahalle pazarı sırasında MLPD’nin Lenin heykeli ile ilgili olayları anlatan basın duyurusu dağıtıldığında mahalle halkından sadece yüzde beşi heykelin dikilmesini istemediğini söyledi. Evi Mischau bir Rote Fahne gazetesine yazdığı bir mektupta eylemi şöyle anlatıyordu: “Birçok kişi olaydan zaten WAZ gazetesi üzerinden haberdardı. Konuşabildiğimiz insanlardan büyük çoğunluğu olumlu bir tutumla, MLPD’nin ‘Politischer Aschermittwoch’ gecesine davet eden bildiriyle birlikte dağıttığımız duyuruyu ilgi göstererek aldılar. Sadece üç kişi heykelin dikilmesine karşı çıktı. İki yaşlı kadın bizimle konuşurken, Horst’taki yüzme havuzunda programdan şimdiye kadar sunulan su aerobiği kursları çıkarıldığından sert bir dille yakındı. Kadınlarla, tam Lenin’in istediği gibi, belediyenin bu keyfiliğini kabullenmemek gerektiği görüşünü paylaştık.”
MLPD bu Perşembe günü Gelsenkirchen mahkemesinde tam skandal olan bu kararnameye karşı dava açacaktır.