Rojava

Rojava

Suriye’de devam eden emperyalist savaşta yeni dönem açıldı: Türkiye’nin Afrin ve Rojava / Kuzey Suriye’ye karşı başlattığı faşist saldırı savaşına son verilsin!

MLPD Merkez Komitesi’nin 27 Ocak 2018 tarihli açıklaması.

Türkiyedeki faşist ve yeni-emperyalist Erdoğan re­ji­mi 20 Ocak 2018 tarihinde Rojava / Kuzey Su­ri­ye’­nin Af­rin bölgesinin birçok bel­de­si­ne karşı yeni bir sa­vaş cephesini aç­mış­tır. Bu olay, Su­riyede de­vam eden emperyalist savaşın yeni bir dö­ne­me girdiğinin be­lir­ti­si­dir.

SDF ittifakında birleşen Kürt ve Arap güçleri faşist IŞİD ör­gü­tü­ne Kobanî ve Rakka bölgelerinde ağır dar­beler indirmiştir. Onlar faşist IŞİDin yenilmesinin be­lirleyici gücüydüler. IŞİD’in geniş çapta Irak ve Su­riyeden kovularak artık savaştaki eski önemini ge­niş öl­çüde kaybolması yüzünden değişik em­per­yalist güçler Su­ri­ye’­yi aralarında pay­laş­ma­ya başlıyorlar. ABD, AB, bir de ye­ni-emperyalist devletler Rusya, Türkiye, İran ve Suu­dî Ara­bis­tan, ayrıca İsrail vb. ülkeler bölgede ha­ki­mi­yet ka­zan­mak için daha da amansızca kavga edi­yorlar. Esad rejiminin Rus em­peryalizminin des­te­ğiyle İdlibe silahlı kuvvetleriyle sal­dır­ma­sı üzere Tür­kiye kendi yönünden de silahlı kuvvetleriyle mü­da­hale etme zorunluluğunu hissediyor. Türkiyedeki ik­tidar sa­hip­leri tüm Rojava’da (Güney Kürdistan) boy­lamasına 30 km ge­niş­liğindeki bir sınır ko­ri­do­ru­nu kur­mak istiyor. Başarırsa böl­ge­nin bütün büyük kent­leri Türkiye’nin denetimi altına düşer. Bu­nun­la dün­ya çapında genellikle ciddileşmiş savaş teh­li­ke­si­nin bir barut fıçısı daha ortaya çıkmak üzeredir. Zalim alay­cı­lık­la “Zey­tin Da­lı Harekâtı” adı verilen saldırı, kitlelerin ve Kürt Halk ve Ka­dın Savunma Birliklerinin (YPG / YPJ) ile Suriye De­mok­ra­tik Güç­le­rinin (SDF) uzlaşmaz direnişiyle karşılaşmış du­rum­da. Faşist istilaya karşı bü­tün dünyada uluslararası da­ya­nış­ma ge­li­şip büyüyor.

Türkiyenin saldırgan eylemi ABD emperyalizminin ve Rus Putin re­ji­mi­nin rızasıyla meydana geliyor. Alman hü­kü­me­ti Erdoğan rejiminin en ya­kın müttefiklerinden biridir. Alman hükümeti ülkemizde faa­li­yet­te bu­lu­nan Kürt ve Türk devrimci örgütlerini kriminalize edip takibata uğratıyor. Af­rine Leo­pard 2 tankları dahil Alman yapımı silahlarla da saldırılıyor. Al­man hükümeti kendini in­sanlık ve barış savunucusu gibi göstermeye ça­lı­şır­ken emperyalist ve gerici siyaset ya­pı­yor.

Rojava ile uluslararası dayanışma hareketi tüm emperyalist güçlerinin göz­lerine diken gibi ba­tıyor. Afrin, Kobanî ve Cezîre kantonlarını kapsayan Ro­java IŞİDe karşı ve demokrasi ve öz­gürlük, kadın hakları, çevre ko­ru­ma, bütün etnik topluluklara ve dinlere saygı uğruna ve­ri­len mücadelenin ba­şarısını temsil ediyor. Şu anda yaşanan olaylar, demokratik özerkliğin ba­rış­çıl yoldan yayılabileceği fi­kri­nin hayal olduğunu açıkça gös­ter­mek­te­dir. Hangi em­per­ya­list güç olursa olsun, hiçbiri meşru ve haklı kurtuluş mü­cadelelerinin samimi müttefiki değildir ve geç­mişte de olmamıştır. Bu mü­cadelenin gerçek müttefikleri, barış, demokrasi ve sosyalizm uğ­runa mü­cadele veren sıradan insanlar, uluslararası işçi ha­re­ke­ti ve dünya halk­la­rıdır.

Nereden ve kimden uygulanırsa uygulanırsın Suriyede yaşanan her tür­lü emperyalist sal­dı­rı­ya karşı çıkıyoruz.

Devrimci dünya örgütü ICOR’un Kürt kurtuluş mücadelesiyle ger­çek­leştirdiği Da­ya­nış­ma Paktı gitgide etki ve önem ka­zan­maktadır. Hiçbir kurtuluş mücadelesi yalnız ve ko­puk durumda kalmamalıdır – ortak mü­cadelenin bir parçası olmalıdır. Her kim ki tutarlı bir bi­çimde barış, öz­gür­lük ve sosyalizm için mücadele vermek istiyorsa, sorunu kökünden hal­let­meye çalışmalıdır, emperyalizme karşı mücadele etmeli, dünya bir­le­şik sosyalist dev­letlerinin inşası doğrultusunda uluslararası sosyalist dev­rimin hazırlanmasına katılmalıdır.

MLPD, Almanyadaki tüm demokratik, antifaşist ve devrimci insanları da­ya­nışma gös­ter­me­ye çağırmaktadır. Sınıfsal dayanışmahalkları ba­rış, özgürlük ve sosyalizm uğruna ver­dik­le­ri mücadelede bir­leş­ti­ren bağdır ve gelecekte de olacaktır. MLPD proleter en­ter­nas­yo­na­liz­mi savunmaktadır.

Biz Türkiyeli ve Arap göçmenlere doğrudan çağırıyoruz: bakış açılarınızı aça­rak, demagoji, şo­venizm ve milliyetçilik saçan çağrılardan etkilenip bö­lünmeye izin vermeyin! Baş­ka halkların ezilmesine ortak olan hiçbir halk özgür olamaz. Suriyeden ve Orta Do­ğu’­dan gelen mülteciler de – han­gi ulustan olurlarsa olsun – bölünmeye izin vermemelidir; bir­le­şip Al­man halkıyla omuz omuza direniş göstermelidirler.

MLPD faşist saldırıya karşı bütün dünyada gelişen protesto ve aktif di­re­ni­şi destekliyor. Nav-Demin Cumartesi günü 27.01.2018’de Kölnde dü­zen­le­diği gösteri yürüyüşünü des­tek­le­me­ye çağırdı.

Pazartesi Yürüyüşü (Montagsdemonstration) hareketi, önümüzdeki Pa­zar­tesi günü 29.01.2018’­de tüm Ruhr Havzası kentlerinden Gel­sen­kir­chene gelip Türkiyenin saldırısına karşı mü­cadele vermek ve Kürt kur­tu­luş savaşı için dayanışma göstermek amacıyla yapılacak protesto yü­rü­yü­şü­ne katılmaya çağırıyor. Yürüyüş Gelsenkirchen kent merkezinde saat 17:30’­da “Platz der Montagsdemo”da (Pazartesi Yürüyüşü Meydanı, es­ki­den “Preuteplatz”) baş­la­ya­cak.

Yaşasın uluslararası dayanışma!

Afrin’den el çekilsin! Türk silahlı kuvvetlerinin Rojava’ya saldırılara son!

Alman hükümeti Erdoğan rejimine verdiği desteğe derhal son vermelidir!

Türkiye’ye silah gönderilmemelidir!

Bütün emperyalistler ve onların faşist paralı milisleri Suriye’den çekilsin!

Yaşasın proleter enternasyonalizm!

Barış, özgürlük, sosyalizm!

Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!

Bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halklar, birleşin!